➡Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara bağlanma.
29 posts
Dokunmasalar, saatlerce bozuk bir plak gibi sorgusuz sualsiz boş boş oturabilirim. Gözlerimi kırpmadan...
Peki düşüncelerimi de susturabilecek bir güç var mı?
Çünkü beynimin içini kemiren sorulardan kurtulmam gerekiyor artık.
Tam unuttuğumu zannettiğim anda kendini 'ben buradayım' diye hatırlatan herkesten nefret ediyorum...
Her insanın kalbinden, ruhundan parçalar taşıyan bizleri kah güldüren, kah güldüren, kah düşündüren... Bozkırın hikayesi GÖNÜL DAĞI
"Bozkırın en büyük adetidir bu zamansız gelmeler ve gitmeler. Çünkü gelmek gitmenin kardeşidir buralarda. Her kavuşma bir ayrılığın habercisidir. Her gelişin bir gidişi vardır."
Bütün duyguların küçük küçük serpildiği sıkılmadan okuyacağınız sözleşmeli bir evlilik. Ah ama sakın bundan ibaret olduğunu düşünmeyin onların kaderleri aslında çoktan çizilmiş.
Her şeyin rayına oturduğunu düşündüğünüz bir anda hayatınız ortasına pimi çekilmiş bir bomba atılsa ne olurdu?
Mira Aydemir ve Poyraz Çağıran'ın çalkantılı, tutkulu ve heyecanlı hikayesini okumaya hazır mısınız? İYi okumalar ✨✨
Kafamı yorgana gömüp hiç bir şey düşünmeden deliksiz bir uyku çekmek istiyorum.
Çocukluğumdaki eksiklikleri tamamlamaya çalışırken zamanın ellerimden akıp gittiğinin farkına varmadım. Kendimi aileme kanıtlamaya çalışırken hayatın ve onların bana başka sürprizi vardı. Evlilik...
Dudaklarından basitçe süzülen tek bir kelime hayatımın tam ortasına kaos gibi düşmüştü. Hiç tanımadığım bir adamla ailelerin istediği üzerine sözleşmeli evlilik yapmaya zorlandık. Attığım bir imza son umutlarım da ellerimden aldı.
Ben Mira. Hayatın çocukluktan ibaret olduğunu anlayan Mira.
Sevgiye aç, nefret bakışlarıyla büyürken ruhumun parçalandığının farkına varmadım. Hayatın bütün acımasızlığının bana olduğunu düşünürken karanlığıma bir anda giren ışıkla gözlerim kamaştı.
Ben Poyraz. En iyi bildiği şey kaçmak olan Poyraz.
İki genç birbirlerinin yaralarına derman olurken bu sözleşmeli evliliğin geçmişin karanlığını sakladığını bilmiyorlardı. Peki geçmişin karanlığı bir gölge gibi peşlerine takılıp bütün sırları ortaya dökerken birbirlerine mi sığınacaklardı yoksa uzaklaşacaklar mıydı?
" Dokunsalar ağlayacaksın ama hiç dokunmuyorlar" sözüyle iyi akşamlar diliyorum.
Sana olan hislerimi bu şarkı anlatmaya yeter mi ki.
Farketmeden farketmeden senin olmuşum...
Geçmiyor. Sen sadece öyle olduğuna inanıyorsun. O yara her geçen gün kanını akıtmaya devam ediyor...
"Çok güçlüsün, hepsi geçecek." diyorlar ama bunun üstesinden gelemiyorum. "Seni seviyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum." Seni sevmek geçmiyor, bunu aşamıyorum.
Küçükken hep büyümek isteyen benliğimin şu an çocuk olma ihtimali olsa şüphesiz hiç düşünmeden kabul ederdim.
İnsanlarla aramdaki ilişkide öyle çabalıyorum ki, bazen kendime hayret ediyorum. Üzüldüyse, kırıldıysa kendimi affettirmeye çalışıyorum. Bir yanlış varsa doğru yapmak adına birçok şey deniyorum. Ama sonra fark ediyorum ki itekleye itekleye yürüyormuş bu ilişkiler. Bunu anladığım an çabayı, mücadeleyi bırakıyorum ve bekliyorum. Benim için ne yapacaklarını bekliyorum. Genelde bir şey yapmıyorlar. Ben de tümüyle pes edip vazgeçiyorum. Neden böyle olduğunu bilmiyorum. Tek taraflı çaba her zaman en kötüsü olmuştur. Zaten itekleye itekleye bu ilişkilerde yürümez. En iyisi bırakmak.
"Yük olur muyum?" diye düşündüğün yere ait değilsin. Kendini kısıtlamak zorunda hissettiğin bir yere ait değilsin. Anlatamadığın, anlaşılmadığın bir yere ait değilsin.
Gurbetin de, esaretin de bu yüzden..
Sait Faik " Yazmasam deli olacaktım." sözüyle bence " Hayata başka türlü katlanamayacaktım." demek istiyor.
Geceye bu şarkıyla veda edip, mutlu bir sabaha uyanmayı diliyorum.
Çok yoruldum biliyor musun? Hem de çok. Sürekli bu hayatta birilerine kendimi kanıtlamaya çalışmaktan, beni sevsinler diye uğraşmaktan, kendimi beğendirmeye çalışmaktan çok yoruldum. Her şeyin iyi olacağına dair olan şu aptal umudumdan, içimdeki bitmek tükenmek bilmeyen hayallerden, en önemlisi de ne biliyor musun? Yazdıkça rahatladığımı düşünmeme rağmen farkında olmadan onu kalbimde taşıyıp kendime yük etmekten çok yoruldum. Ha sakın ciddi bir şey oldu zannetmeyin. Genel bir ben. Hayatın acı gerçeklerle bazen yüzüne çarptığında kendine gelen. Sonra ise sabah hiç bir şey olmamış gibi devam eden bir ben.
Toygar Işıklı'nın ' Hayat Gibi ' şarkısının " Sanki elimi hiç bırakmamışsın gibi, yokluğunda kendi kendime inandım, dayandım. Sanki kötü sonlu hiç hikaye yokmuş gibi, sonumuzun iyi biteceğini varsaydım yalandı." sözleriyle güne başlangıç yapıyorum.
Dünyanın en ağır yüküdür, gönlü sende olmayanı ısrarla yüreğinde taşımak.
Vazgeçmek istesen de vazgeçememek.
Her şeyden sonra bu sondu demek.
Ama sesini duymak,seni hissetmek yeterlidir her şey için.
Bile isteye o yükü taşımaktır.
Canın yansa da bazen bu yükü taşımak ağır gelse de.
Gerçek sevgi bu değil midir?
Karşılık beklemeden onun mutluluğunu düşünmek.
Çok uzaktan olsan da bir o kadar yakınsın iyot kokulu adam.
Sen denizdin bense aslında sana birleşmiş gibi gözüken gökyüzü. Gökyüzü ile deniz kavuşamaz demi iyot kokulu adam. Biz birbirimize ne kadar yakın olsak da aslında hiç ulaşamayacak kadar uzaktık.Sen deniz ben gökyüzü. Aynı tonları paylaşsak bile birbirimize yabancıydık. Hiç olmadığı kadar.
Ve bir gün deniz gökyüzünü yuttu. Gökyüzü bir daha görünmemek üzere kayboldu.
Her hikaye mutlu sonla bitecek diye bir şey yok. Gökyüzü her ne kadar mutlu sonlara inansa da.
Ne dersin iyot kokulu adam bir gün deniz ile gökyüzü kavuşur mu? Hiç ayrılmadan mutlu bir son yazabilirler mi?
Ama gökyüzünün umudu tükendi. Belki bir gün başka bir deniz ve gökyüzünün hikayesi mutlu sonla biter. Ama bizim ki belli iyot kokulu adam mutsuz son.
DENİZ GÖKYÜZÜNÜ YUTTU ve GÖKYÜZÜ KAYBOLDU...
Bilir mi insan birisinin ona değer verdiğini
Hisseder mi insan birisinin onu önemsediğini
Ben hiç hissetmedim birisinin beni önemsediğini bana değer verdiğini
Hiç sevilmedim ki sevdiğim kadar
Yoksa ben mi çok seviyordum herkese göre
Ruhum bedenim kalbim o kadar kırgın ki
Kimseyi sevecek değer verecek yerim kalmadı artık benim
Sadece bu hayatta bana verilmiş olan son nefeslerimi alıyorum
Çaresiz bir şekilde .